Bazen Her Şey Üstümüze Üstümüze Gelebilir…
Boş Muhabbetler serimizde, son zamanlarda insanlarda sıkça gözlemlediğim huzursuzluk ve umutsuzluk üzerine bir yazı paylaşmak istedim.
Hayat her zaman istediğimiz gibi gitmez. Bazen bir bakarsınız, işler yolunda gibi görünür ama içinizde bir huzursuzluk vardır. Son zamanlarda, insanlarda sıkça hissettiğim bu huzursuzluk ve umutsuzluk hissi üzerine yazmak istedim.
Yaklaşık 8 yıldır dünyayı geziyor ve uzaktan çalışıyorum. Bu yolculuklar bana çok şey kattı:
Bütün bunlar bana şunu öğretti: Hayat her zaman planladığın gibi gitmese de paylaşmak, yardımlaşmak ve yeni deneyimlere açık olmak ruhu besliyor.
Sosyal medyada içerikler paylaşıyor olsam da aslında bağımlısı değilim. En sevdiğim yanı bilgiye kolay erişim sağlaması. Fakat şu soruyu kendime sık sık soruyorum:
Bu kadar bilgiye gerçekten ihtiyacımız var mı? Yoksa çoğu, sadece bizi oyalamak için mi var?
Doğruluğunu araştırmadan tükettiğimiz bilgiler, büyük bir bilgi kirliliği yaratıyor. Üstelik çoğu yanıltıcı. Başkalarının ne yediğini, ne içtiğini, hangi kahveyi tercih ettiğini izleyerek ömrümüzü harcamak ne kadar mantıklı?
Daha kötüsü, gençlerin bu sahte hayatları model almaya başlaması. İşte bu, gerçekten tehlikeli bir gidişat.
Paranız olsun ya da olmasın, asıl mesele sizi mutlu eden şeyin peşinden gitmek. Yol boyunca sayısız engel çıkacak, yorulacaksınız, bazen pes edeceksiniz. Ama bir gün dönüp baktığınızda “iyi ki denemişim” diyebilmek, her şeye değer.
Sistemin bize dayattığı bağımlılıklardan kurtulmak ve kendi yolumuzu bulmak gerekiyor.
Benim en etkili yöntemim: yola çıkmak.
Bu küçük ama etkili adımlar, bana yeniden “yaşıyorum” hissini kazandırıyor. Siz de bunalıma kapıldığınızda, mutlu olduğunuz anları hatırlayın. O anlara ulaşmanın yollarını bulun.
Ülkemizde çok fazla bilgi kirliliği var. Bunun önüne geçmenin en kolay yolu, bazen gündemden uzaklaşmak. İnanın, yeni haberleri bir süre kaçırmak hayatınızı olumsuz etkilemez. Her şeyi bilmek zorunda değilsiniz.
Ben mesela uzun zamandır Spotify kullanmıyorum (bu bir reklam değil). Çünkü bir dönem Türkiye’ye dair bazı soruşturmalar gündeme gelmişti. Tıpkı müzik platformları gibi, gündem de çoğu zaman manipüle edilerek önümüze sunuluyor. Sonra da sanki en önemli mesele oymuş gibi bize dayatılıyor.
Bir firmada 6 yıl çalıştım. 6 yılın sonunda kendime şu soruyu sordum:
“İstediğim hayat bu mu?”
Her gün aynı masa, aynı insanlar, aynı sorunlar… Çalışmak kötü değil ama asıl mesele şu:
Çünkü zaman, en kıymetli şeyimiz. Onu doğru değerlendirirsek, hayat gerçekten yaşanabilir bir hale geliyor.
Paylaşmak, yardım etmek, yeni deneyimlere açık olmak… Belki de hayatın özü bu.
Bazen sadece bir adım atmak, yola koyulmak, bir yabancıyla sohbet etmek bile ruhunuzu hafifletebilir.
Hayat kısa. Onu doğru yaşamak için sürekli daha fazlasını bilmek zorunda değilsiniz; sadece kendiniz için doğru olanı bulmanız yeterli.
🤗
Bugün sizlerle biraz dertleşmek istedim. İçimden geçenleri, son zamanlarda sıkça hissettiğim duyguları paylaşmak istiyorum. Hepimiz…
Bir gezgin olarak bu konuyu uzun zamandır merak ediyordum. Pasaport çıkarmadan önce küçük bir araştırma…
Afganistan, son yıllarda sıkça gündeme gelen bir ülke. Ancak bu gündem genellikle olumsuz haberlerle şekilleniyor.…
Afganistan uzun yıllardır dünyanın en merak edilen ama en az ziyaret edilen ülkelerinden biri. Bu…
Merhaba! Semerkand'da konaklamanızı daha keyifli hale getirecek bazı popüler taksi ve harita uygulamaları ile ekstra…
Semerkand, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehir olup, konaklama açısından çeşitli seçenekler sunmaktadır. Aşağıda,…
Bu web sitesinde Cookie'ler kullanılmaktadır.
Yorum Yazın